Yapay Zeka Yönetiminde İlk Adımlar
Vancouver’da faaliyet gösteren küçük bir öğrenci pazarlama ajansı olan Ajans, geçtiğimiz Kasım ayından bu yana yapay zeka destekli yeni bir yönetim sistemi deneyimlemekte. Ajansın üst düzey yöneticisi Hannu Rauma’ya göre bu değişim hem kendileri hem de çalışanları olumlu yönde etkiledi.
Yapay zeka yönetim sistemi Inspira tarafından geliştirilmiş. Sistem sayesinde uzaktan çalışan personel kendi iş takvimlerini oluşturabiliyor, iş yüklerini önceden planlayabiliyorlar. Böylece daha verimli çalışabiliyorlar. Yapay zeka aynı zamanda müşterilere harcanan zamanda daha doğru faturalama sağlıyor.
Hannu Rauma yönetim stresinin azalmasının yanı sıra şirketin büyümesi ve çalışanlarla ilişkilerin geliştiğini ifade ediyor. İlk deneyimler olumlu gibi görünüyor. Ancak yapay zeka yönetiminin geleceği ile ilgili akademisyenler arasında farklı görüşler de bulunuyor.
İnsan ve Yapay Zeka Yönetimi Karşılaştırması
Vancouver’daki Ajans’ın deneyimleri, Amerika’da yapılan küçük ölçekli bir araştırmaya da ışık tuttu. Araştırmaya göre yapay zeka yöneticisi, çalışanların iş günlerini planlamada ve zamanında başlamalarını sağlamada insan yöneticiyle neredeyse eşit başarıya sahip.
Ancak araştırmada en çarpıcı sonuç, yapay zeka ve insan yöneticinin birlikte çalıştığı durumda ortaya çıktı. İkili yönetim sayesinde çalışanların iş planlaması ve zamanında başlama oranı önemli ölçüde arttı. Bu, yapay zekanın insan yöneticileri destekleyebileceğine işaret ediyor.
Araştırmanın katılımcı sayısı sınırlı olsa da ilk bulgular yapay zeka yönetiminin gelecek vaat ettiğini gösteriyor. Ancak konuyla ilgili görüşler tam olarak şekillenmeye devam ediyor.
Yapay Zeka Yönetiminin Geleceği
Araştırmanın ilk sonuçları ümit verici olsa da, yapay zeka yönetiminin geleceğiyle ilgili görüş ayrılıkları sürüyor. Columbia Üniversitesi’nden Prof. Paul Thurman, yapay zekanın yönetim rolleriyle yer değiştirmesinin büyük risk taşıyacağını düşünüyor. Ona göre orta düzey yöneticiler insanlara danışmanlık ve rehberlik edebiliyor.
Ancak Prof. Thurman yapay zekanın, yöneticileri daha yenilikçi çalışma yöntemlerine yönlendirebileceğini de belirtiyor. Mevcut yapıyı sorgulamalarını sağlayabileceğini ifade ediyor. Yapay zekanın takım içinde hangi çalışanların geride kaldığını tespit ederek, onlara özel ilgi gösterilmesini de sağlayabileceğine dair görüş belirtiyor.
Görüş ayrılıkları devam etse de yapay zeka yönetiminin önündeki fırsatlar ve riskler konusunda fikir birliğine varılma yolunda ilk adımlar atılmış gibi.
Güvenlik Endişeleri
Yapay zeka yönetiminin önündeki bir diğer risk alanı da siber güvenlik. Bores isimli siber güvenlik şirketinin kurucusu James Bore, yapay zeka yöneticilerinin hedef haline gelebileceği uyarısında bulunuyor.
Bore’a göre şirketlerinin tüm iş akış ve verilerine erişim sağlanan yapay zeka sistemleri, siber suçlular tarafından hedef alınabilir. Sistemden yararlanılan veriler çalınabileceği gibi, sistem kendisi fidye yazılımıyla kilitlenme tehdidiyle karşı karşıya kalabilir.
Bu riskle başa çıkabilmek için insan faktörünün elden bırakılmaması gerektiğini ifade eden Bore, yapay zekanın sadece destekleyici bir rol üstlenmesini öneriyor. Aksi takdirde şirketlerin savunmasız kalacağı uyarısında bulunuyor.
Güvenlik risklerinin yönetimi ve denetimi de yapay zeka yönetimi konusunda tartışılması gereken önemli başlıklardan.