WordPress’in popülerliği sebebiyle kurucusu Matt Mullenweg’in teknolojiye yönelik kararları büyük etki yaratmaktadır. Son dönemde WP Engine ile yaşanan anlaşmazlık bunun somut bir örneğidir. Mullenweg, barındırma şirketinin marka kullanımı ve kullanıcı deneyimine ilişkin eleştirilerini dile getirdi. Kullanıcı verilerine erişimin kısıtlanması gibi konularda yapılan değişiklikleri endişe verici bulduğunu ifade etti. Ancak WP Engine, bu iddiaların asılsız olduğunu savundu. Taraflar arasındaki görüş ayrılığı kısa sürede çözülemedi.
WordPress’in sahibiyle barındırma şirketi arasındaki anlaşmazlık derinleşti.
Mullenweg, WP Engine’ın WordPress markasını haksız kullandığını iddia etti. Şirketin “WP” kısaltmasını kullanarak müşterileri yanılttığını öne sürdü. Bunun üzerine WP Engine, iftiraları geri çekmesi için Mullenweg’e dava ile karşılık verdi. Ancak Automattic de rakiplerine telif hakkı kurallarını ihlal ettikleri gerekçesiyle kendi davasını açtı. İki taraf arasındaki görüş ayrılığı hukuki boyuta taşınırken, WordPress topluluğu bu çekişmeden endişe duymaya başladı.
Taraflar arasındaki anlaşmazlık derinleşirken alınan yeni tedbirler endişeye yol açtı.
Hukuki süreç devam ederken, Mullenweg radikal bir hamle daha buldu. WordPress.org kaynaklarına erişimini engellediği WP Engine’a karşı aldığı bu cezaya kanıt olarak şirketin açtığı davanın cevabını gösterdi. Ancak bu tedbir, binlerce sitesinin güncellemeleri konusunda sıkıntıya düşmesine sebep oldu. Geliştiriciler, böyle bir yetkinin yanlış kullanımından endişe duyarken; topluluk üyeleri de benzer yaptırımlara maruz kalma korkusu yaşamaya başladı.
Erişim yasağının oluşturduğu sorunlar gün yüzüne çıktı.
WP Engine’a uygulanan erişim engeli, şirketin barındırdığı binlerce sitesini olumsuz etkiledi. Güncelleme yapamayan siteler, bu saldırılara daha açık hale geldi. WP Engine müşterilerinin web sitelerinin normal çalışmasının sekteye uğratılması, geliştiricileri de endişelendirdi. Platform teknolojisi alanında söz sahibi olan Matt Mullenweg’in, bu yetkisini kullanırken daha dikkatli olması gerektiğini ifade edenler çoğaldı. Kritik güvenlik güncellemelerine erişim engeli, kullanıcı deneyimini olumsuz etkiledi.
Gelecekte benzer durumlarla karşılaşma endişesi büyüdü.
Matt Mullenweg’in aldığı bu önlem, açık kaynak topluluğunda endişeye yol açtı. Benzer teknolojiler üzerinden hizmet sunan diğer şirketler, gelecekte kendilerinin de hedef alınma ihtimaliyle ilgili kaygı dile getirdi. Özellikle marka haklarının kullanımı gibi konularda otoritenin keyfi yorumlanmasından çekindiklerini belirttiler. WordPress Vakfı’nın “Hosted WordPress” gibi yeni ticari marka başvuruları da geliştiricileri tedirgin etti. Böylelikle platformun geleceğiyle ilgili belirsizlik hissi arttı.