Volkswagen’in köklü işçi komisyonu, bu işten çıkartma kararını Wolfsburg’daki fabrika çalışanları için oldukça zor hale getirecektir. 30 yılı aşkın süredir devam eden iş güvencesi anlaşmasının sona erdirilmesi kararına tepki gösteren sendikalar, üretim tesislerinin kapatılmasına da izin vermeyecekleri mesajını veriyorlar. Uzun yıllar süren üretim geleneğinin bozulmasına mani olmak isteyen işçilerin hak arama mücadelesi yakın zamanda zirveye ulaşacak gibi görünüyor.
İşçi-Sen sendikasının çağrısı üzerine Wolfsburg’daki üretim tesislerinde toplanan yüzlerce işçi, 30 yıllık geleneğe son veren yönetim kararına tepki gösterdi. Sendika lideri Daniela Cavallo, atılan bu adımın fabrika çalışanlarının haklarına doğrudan saldırı anlamına geldiğini ifade ederek, fabrikaların kapatılmasına asla izin vermeyeceklerini kaydetti. Sendikalar arası koordinasyonun güçlendirildiği bu dönemde, işçilerin mücadeleleri artarak sürecek gibi duruyor.
Volkswagen yönetimi, kar marjlarını artırmak adına bir dizi tasarruf planını devreye aldı. Ancak hedeflenen satış rakamlarına ulaşılamaması, işten çıkarmaları kaçınılmaz kıldı. İşçi sendikaları bu durumu kabul etmezken, eyalet yönetimi de tesislerin kapatılmasına izin vermeyeceğini açıkladı. Fabrika üretiminde yaşanan darboğazın aşılması için taraflar arasında zor görüşmeler yaşanacağa benziyor.
Wolfsburg tesislerinde üretim kapasitesinin fabrika büyüklüğüne oranla fazla olması, Volkswagen için önemli bir maliyet kaynağı haline gelmiştir. Özellikle Çin pazarındaki satışlardaki daralmanın etkisiyle, üretimdeki fazlalık her geçen gün artarken, bunun da doğrudan üretim maliyetlerini yükselttiği görülmektedir. Marka yönetimi bu çerçevede, geçici olarak kapasiteyi düşürebilmeyi ya da bazı modellerin üretimini durdurmayı planlamaktadır.
Volkswagen’in elektrikli araç pazarındaki zorlukları devam etmektedir. Özellikle ID modelleriyle pazardaki payını yakalayamaması, markanın itibarını olumsuz etkilerken; var olan modellerin yetenekleri rakipler gerisinde kalmaktadır. Bunun en büyük sebebi, ID.3 modelinin beklentileri karşılayamamasıdır. Marka, yeni nesil elektrikli araçlarla rekabette etkin rol alamadığı takdirde, pazardaki konumunu kaybedebilir endişesi taşımaktadır.
Çin pazarı Volkswagen için en önemli bölgelerden biri olmasına rağmen, son dönemde bu pazardaki payı azalmaktadır. Yerel üreticilerin elektrikli araçlardaki başarısı karşısında, Volkswagen’in mevcut modelleri Çinli tüketicilerin beğenisini toplayamazken; yeni model lansmanları da yetersiz kalmaktadır. Pazardaki rekabet gücünü yitirme riskiyle karşı karşıya olan şirket, Çin’deki varlığını sürdürebilmek için yeni stratejilere ihtiyaç duymaktadır.
Volkswagen’in karşı karşıya kaldığı tüm bu zorluklar, markayı planlarını gözden geçirmeye zorlamaktadır. Önümüzdeki yıllarda hem üretim prosesinde hem de ürün gamını kökten değiştirmeyi hedefleyen yeni bir strateji belirlenmesi beklenmektedir. Aksi takdirde rekabet gücünü kaybetme ihtimaliyle karşı karşıya olan şirketin, 2025’e kadar iyileşme göstermesi gereken bir döneme girdiği anlaşılmaktadır.